Hayat bazı insanlara sürprizlerle dolu şekillerde veda edebiliyor. İbrahim Yılmaz, İstanbul'da yaşayan bir vatandaş, sağlık raporu almak için gittiği hastanede yaşadığı skandal ile sarsıldı. Yıllardır hayatta olan İbrahim, resmi kayıtlarda 7 yıldır "ölü" olarak görünüyor ve bu durum onun hayatını alt üst etti. Bu olay, hem bürokratik sistemlerin zaaflarını gözler önüne serdi hem de kişisel hikayesinin derinliklerine indi. İşte, "ölü" kayıtlara geçen bir adamın hikayesi ve yaşadığı dehşet verici süreç detayları.
İbrahim Yılmaz, sağlık raporu almak üzere gittiği hastanede, kimlik kontrolü esnasında doktorlar ve hastane staffının şokuna neden oldu. Giriş esnasında ortaya çıkan durum, hastane kayıt sisteminde yapılan bir hata ya da yanlış bilgi girişi sonucu gerçekleşti. 2016 yılından beri ölü gösterilen İbrahim, bunun kendisi için yarattığı zorlukları anlatırken gözyaşlarını tutamadı. "Bir gün hastaneye gideceğim aklıma gelmezdi," diyen İbrahim, yıllar içinde yaşadığı maddi ve manevi zorlukları sıralamaya başladı.
Bürokratik işlemlerle boğuşmak zorunda kalan İbrahim, sosyal güvenlik yardımlarından yararlanamadığını, herhangi bir sağlık hizmetinden faydalanamadığını anlattı. Bu sebeple, her yıl yapılan kontrollerde "ölü" kayıtlara düşmesi, onun yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemişti. 7 yıl boyunca sağlık hizmetlerinden mahrum kalan adam, aynı zamanda ailesinin de maddi yükünü artırmış durumda. Ailesi, onun sağlığını koruyabilmek için tüm maddi kaynaklarını harcamak zorunda kalmış, İbrahim'in tedavi süreçleri ve kontrolleri ciddi şekilde aksatılmıştır.
İbrahim'in başına gelen bu talihsiz olay, yalnızca bir bireyin hikayesinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Sağlık sektöründeki dijitalleşme ve veri yönetimi sistemlerinin yeterince güvenilir olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi. Türkiye'de sağlık verilerinin tutumu konusunda yeterli eğitim almayan çalışanlar, yanlış kayıtların temel sebeplerinden birisini oluşturuyor. İbrahim’in kaydının silinmediği ve yanlış bir verinin tapu gibi sabit bir döküman üzerinden aktarım yapıldığı iddia ediliyor.
Devlet yetkilileri, bu tür durumların daha önce yaşanmaması için önlem alacaklarını ve gerekli incelemenin yapılacağını belirtiyor. Ancak, İbrahim gibi çok sayıda insanın bu sistemin kurbanı olduğu da bir gerçek. Yaşadığı bu sıkıntılı süreçten sonra İbrahim’in avukatlık süreci başladı. Kendi ismi üzerinden oluşturulmuş olan yanlış kaydın düzeltilmesi için dava açma sürecine de girişti. Bu tür durumların yaşanmaması adına yaşanan sıkıntıların giderilmesi için düzenli olarak bu sistem üzerinde çalışmalara devam ediliyor.
İbrahim’in hikayesi, bireylerin hayatında nasıl büyük dönüşümlere neden olabileceğini gözler önüne seriyor. Yanlış bir sağlık kaydı yüzünden insanların hayatlarının nasıl altüst olabileceği, sağlık sisteminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Tüm bu yaşananların, yetkililere hatırlatılması gereken bir ders olduğu kesin. İbrahim Yılmaz’ın durumu, sağlık sisteminin iyileştirilmesi ve bazen basit görünen bilgilerin bile çok büyük sonuçlar doğurabileceği konusundaki temel bir uyarı niteliğinde.
Son olarak, İbrahim'in hikayesi, sadece kendisi için değil, toplumdaki herkes için bir ders olmalı. Önümüzdeki süreçte bu tür olayların yaşanmaması için yetkililerin sorumluluk alması, sağlık verilerinin güvenliğini sağlaması ve insanların hayatları üzerindeki etkisini azaltması gerektiği bir gerçek. İbrahim Yılmaz, yaşadığı bu korkunç deneyimi anlatmaya devam ederken, hem kendi yaşamını düzene sokmak hem de benzer durumlarla karşılaşan bireylerin yaşadığı zorlukları azaltmak adına mücadelesine devam ediyor.