Dolandırıcılık, günümüzde her yaştan insanı etkileyen bir sorun haline geldi. Son günlerde yaşanan bir olay, ailenin önemini ve güvenin ne denli dikkatli olması gerektiğini gözler önüne serdi. Bir baba, oğlu olduğunu sandığı kişi tarafından gerçekleştirilen bir dolandırıcılık planının kurbanı oldu ve tüm birikimini kaybetti. Bu üzücü hikaye, güvenin sorgulanmasına ve dolandırıcılara karşı daha dikkatli olunması gerektiğine dair önemli bir ders niteliği taşıyor.
Olay, geçtiğimiz günlerde başkentte yaşandı. 58 yaşındaki H.M., telefonuna gelen bir arama ile gününü kabusa çevirecek olayların başlangıcına adım attı. Arayan kişi, kendisini H.M.'nin oğlu olarak tanıttı. Baba, karşısındaki kişinin sesinden ve kullandığı ifadelerden etkilenerek, onun gerçekten oğlu olduğunu düşündü. Telefon görüşmesi sırasında dolandırıcı, bir acil durum olduğunu ve acilen paraya ihtiyacı olduğunu belirtti. Oğlunun sesine duyduğu güvenle, babanın paniği artarak dolandırıcının söylediklerine inandı.
Dolandırıcı, H.M.'ye ciddi bir hastalık ya da yasal bir sorun gibi bir durumla karşılaşacağı izlenimini verdi. Haciz, ceza davası ya da hastane masrafları olarak çeşitli senaryolar sundu. H.M., bu tür durumların gerçek olabileceğini düşündüğü için hemen harekete geçti ve dolandırıcının talep ettiği parayı göndermeye karar verdi. İşin içine duygu, aile bağı ve acil durum girince mantığını bir kenara bıraktı. Aynı gün içinde baba, dolandırıcının istediği parayı birden fazla kez farklı hesaplara yatırdı.
Olaydan birkaç saat sonra, dolandırıcının kurbanı H.M., gerçek oğlunu aradı. Oğlunun sağ olduğu bilgisini alınca büyük bir şok yaşadı. Aynı zamanda dolandırıcının kendisini nasıl manipüle ettiğini anladığında yaşadığı hayal kırıklığı ve öfke tarifi imkânsız hale geldi. H.M., tüm birikimini kaybettiği için yalnızca finansal açıdan değil, psikolojik olarak da derin bir yara aldı. Yetkililere başvurmasına rağmen, dolandırıcının izini bulmak oldukça zorlaştı. Bu tür dolandırıcılık vakalarının artması, pek çok kişinin güvendiği yakınları üzerinden manipülasyon yaparak kolayca hedef alındığını gösteriyor.
Bu olay, dolandırıcılara karşı daha dikkatli olmanın önemini vurguluyor. Herkesin başına gelebilecek bu tür durumlar için aile içinde iletişimi güçlendirmek, özellikle acil durumlarda nasıl bir yol izleneceği konusunda önceden plan yapmak oldukça önemlidir. Dolandırıcılara karşı savunmasız kalmamak için, eğer bir acil durum yaşıyorsanız, mutlaka olayın detaylarını başka bir kaynakla doğrulamak gerekmektedir. Daha önce benzer bir durumla karşılaşılmadıysa, panik anında karar almakta acele edilmemesi gerektiği de unutulmamalıdır.
Unutulmamalıdır ki dolandırıcılar, yalnızca sistematik bir planla değil; aynı zamanda duygusal sömürü ile de hareket etmekte ve kurbanlarını kolayca kandırabilmektedirler. Bu tür durumlarla karşı karşıya kalmamak için, bireyler olarak daha dikkatli olmalı, tanıdığımız insanların iletişiminden şüphelenerek daha fazla soru sormalı, acil durumları başka bir kişiye danışmadan çözümlememeliyiz. H.M.'nin hikayesi, dolandırıcılara karşı farkındalık ve korunma yollarını gözden geçirme ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu tür dolandırıcılıklara maruz kalmamak için hem bireysel hem de toplumsal farkındalığın artırılması gerekmektedir.
Son olarak, dolandırıcılıkla mücadele sürecinde devlet, güvenlik güçleri ve sivil toplum kuruluşlarının üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, insanların bu tür olaylara karşı daha bilinçli olmasını sağlayacaktır. H.M. gibi mağdurların sayısının artmaması için ortak bir mücadele gerekmektedir. Dolandırıcılığın önlenmesi ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için alınabilecek önlemler üzerinde çalışılmalı, eğitici programlar ve bilgilendirmeler artırılmalıdır.