Türkiye ekonomisi, bu hafta oldukça yoğun bir gündemle karşı karşıya. Yatırımcılar ve ekonomi uzmanları, Merkez Bankası'nın (TCMB) 6 Mart Perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını bekliyor. Bu toplantıda, politika faizinin 250 baz puan indirilerek yüzde 42,5 seviyesine çekileceği yönündeki beklentiler güçleniyor. Ekonomideki bu gelişmeler, yatırımcı davranışları ve piyasa dinamikleri üzerinde önemli etkilere yol açma potansiyeli taşıyor.
Gözlerin çevrildiği TCMB'nin faiz kararı öncesinde, AA Finans'ın düzenlediği beklenti anketine 20 ekonomist katıldı. Katılımcıların tamamı, politika faizinde 250 baz puanlık bir indirim bekliyor. Bu indirim, 2024 yıl sonu politika faizi beklentilerini de etkileyerek, medyan tahminleri yüzde 30 seviyesine çıkartıyor. Ocak ayında gerçekleştirilen PPK toplantısında, politika faizinin 250 baz puan düşürülerek yüzde 47,50’den 45 seviyesine çekilmesi, bir nevi trendin başlangıcı olmuştu. Ancak, mevcut koşullarda faiz indiriminin boyutunun artırılması, hem ekonomik büyümeyi desteklemek hem de enflasyon ile mücadelede bir adım olarak değerlendiriliyor.
Diğer yandan, ekonomi gündeminde yer alan bir diğer önemli konu ise şubat ayı enflasyon verileri. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 3 Mart Pazartesi günü bu verileri açıklayacak. AA Finans'ın anketine katılan ekonomistler, enflasyon beklentilerini ortalama yüzde 2,97 olarak belirledi. Bu da, bir önceki ay yüzde 42,12'ye ulaşan yıllık enflasyonun, şubat ayı itibariyle yüzde 40 seviyesine gerileyeceği öngörüsünü ortaya koyuyor. Şubat ayı için enflasyon beklentilerinin aralığı ise yüzde 2,30 ile yüzde 3,40 arasında değişiklik gösteriyor. Ocak ayında ise Tüketici Fiyat Endeksi, yüzde 5,03 oranında bir artış kaydetmişti.
Ekonomide büyüme rakamları da takip edilmesi gereken bir diğer önemli durum. Türkiye ekonomisi, 2023 yılı itibariyle yüzde 3,2 oranında bir büyüme sergiledi. 2024 yılı son çeyreğindeki büyüme beklentisi ise yine aynı oranda, yani yüzde 3 olarak tahmin ediliyor. Bu büyüme öngörüsü, Türkiye’nin cari fiyatlarla kişi başına Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) değerini 507 bin 615 lira (15 bin 463 dolar) seviyesine taşıyor. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla hesaplanan GSYH, 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 63,5 artarak 43 trilyon 410 milyar 514 milyon lira olarak öngörülüyor. Bu veriler ışığında, Türkiye ekonomisinin toparlanma sürecinde olduğu görülüyor.
Bunların yanında, döviz kurlarındaki hareketlilikte dikkat çekiyor. Dolar/TL, geçtiğimiz hafta bir önceki kapanışa göre yüzde 0,15 artış göstererek 36,5000 seviyesinden işlem gördü. Bu durum, piyasalardaki belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. Yatırımcıların, TCMB’nin alacağı kararlarla birlikte döviz kurlarındaki dalgalanmaları yakından takip etmeye başlaması bekleniyor.
Ekonomi alanındaki gelişmeler ve veriler ışığında, yurt içinde önümüzdeki hafta takip edilecek diğer önemli başlıklar arasında enflasyon, yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), imalat sektörü PMI, bankacılık sektörü net karı gibi pek çok veri yer alıyor. Pazartesi günü açıklanacak enflasyon verileriyle birlikte, Salı günü reel efektif döviz kuru, Perşembe günü TCMB'nin faiz kararı ve Cuma günü piyasa katılımcıları anketi ve hazine nakit dengesi verileri de yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemine yönelik beklentiler ve alınacak faiz kararı, hem ekonomik büyümeyi hem de enflasyonu doğrudan etkileyecek. Tüm bu gelişmeler ışığında yatırımcıların tedbirli ve duyarlı bir yaklaşım benimsemesi, piyasalardaki dalgalanmaları daha sağlıklı değerlendirmeleri açısından önem arz ediyor.